İçim kıpır kıpırrrr!! Bahar gelsin diye diye sonunda getirdik mi ne! 🌞 Bu mevsimde en çok sevdiğim şey (doğum günümün yaklaşıyor olmasının dışında) renk geçişlerinin gerçekleşiyor olması. Sıkıcı kış renklerinden çıkıp yavaş yavaş renklenmeye başlayan gardırobumla beraber bana da adeta Bahar geliyor. 🌸🌷 Birden bire neon ve parlak renklere geçmek yerine bu geçiş döneminde tercihimi genellikle pastellerden yana kullanıyorum. Böylece koyu renkler giymeyerek hem güneşi çok çekmemiş oluyorum hem de doğanın renkleriyle uyumlu bir halim oluyor. 🌺🌼Doğanın kendi kabuğundan çıkış süreci benim de tarzıma yansıyor ve içimde çılgın parçaları daha sık giyme isteği uyanıyor. Çocukluğumdan beri kimilerinin “frapan” kimilerinin ise “orijinal” olarak nitelendirdiği bazı parçalara karşı zaafım var. Hiç unutmam, 10-11 yaşlarındayken bir Almanya seyahatimizde simsiyah kısa tüylü peluş bir kabana aşık olmuş ve anneme aldırtmak için yalvarmıştım. O mantoyu nerelere giydiğimi anlatamam, adeta üzerime yapışmış vaziyette gezerdim. İçimdeki Marilyn Monroe’yu biri durdursun! Hiçbir zaman normal bir çocuk olmamıştım zaten hep farklı düşünür ve her şeyi diğer çocuklardan farklı yapmak ister ve yapardım da.
Şimdilerde de genel anlamda Rock Chic bir tarzım olmasına karşın bu tür frapanlığın sınırlarında parmak uçlarında yürüyen kaban, hırka, mont vesaire gibi daha çok aksesuar niteliğindeki parçalara bayılıyorum. Sanırım insan cidden 7’sinde neyse 70’inde de o oluyor. Üzerimdeki parça ROMWE‘de bir “kaban” olarak satılıyor fakat aslında bir hırka olmaktan öteye geçemeyecek kadar ince. Dışındaki peluşun altında iç kısımda sadece incecik bir saten astar var. Dolayısıyla çok soğuk havalarda sıcak tutması bence mümkün değil ama bir serinleyip bir ısınan gel-gitli Bahar havalarında kullanılabilecek harika bir parça. Bu tür parçaları günlük hayatınızda kullanmak isterseniz benim yaptığım gibi içine sıradan basic bir t-shirt giyerek tarzını bir tık aşağıya çekebilirsiniz. Bir akşam dışarı çıkarken içine giyeceğiniz bir elbiseyle de bambaşka bir level’a çekebileceğiniz kilit bir parça. Şuanda indirim var ve $47’dan $21’a düşmüş durumda, satın almak isterseniz linkini şuraya bırakıvereyim. Yalnız hızlı kargo seçeneğini seçmezseniz benim gibi bir veya bir buçuk ay kadar filan beklemeniz gerekebilir, onu da eklemeden geçmeyeyim.
Hırkanın üzerine taktığım çanta H&M’den, aldığımda 25 TL civarındaydı diye hatırlıyorum. Askısını çıkarttığınızda clutch olarak da rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Bu tür “statement” bir hırkanın üzerine daha baskın bir çanta kullanmak istemedim – aksine çanta hemen hemen aynı tonlarda olsun ve kaybolsun istedim. 💕
İncili Jean’imi kendim yapmıştım, nasıl yaptığımı da “İncili Jean Yapımı” başlıklı yazımda adım adım anlatmıştım. Yapımı oldukça basit, dikiş makinesi vesaire de gerektirmiyor dolayısıyla herkesin rahatlıkla eskiyen jean’lerine uygulayabileceği çok kolay bir proje. Gözlüğümü siz sormadan hemen yazayım, kendisini geçen sene yaz sonunda Pull&Bear’dan almıştım. Sağda solda güzel gözlükler görürseniz bana haber vermeyi unutmayın, ufak çaplı bir gözlük koleksiyonum var da. ☺👓 Spor ayakkabılarım da ömrüm boyunca giymekten sıkılmayacağım Converse’lerden. Ortaokul dönemimden beri ayağımdan çıkmayan bir markadır ve kirlendikçe + eskidikçe ayrı bir güzelleşir. Bugüne kadar pek çok rengini parçalanana kadar senelerce giydiğimi bilirim. Rahat ötesi olmalarının yanı sıra her şeyle kombinlenebiliyor olmaları da ekstra bir olay. Daha önce hiç Converse’ünüz olmadıysa ne demek istediğimi anlayamamış olabilirsiniz… Hemen kısaca yeniden detayları vereyim çünkü bu yazının da sonuna geldik!
Detaylar
Çanta: H&M | Gözlük: Pull&Bear | Kolye: H&M
Hırka: Romwe | Shirt: H&M | Jean: Levi’s | Çoraplar: H&M | Ayakkabı: Converse | Tavşan Yüzük: Markasız
Ebru Karaçar kaçar 💕
Bir Cevap Yazın